Güle Güle, Anne

 

 

Süpermarkette alışveriş yapan genç adam, kendisini takip eden bir hanım fark eder.Kadına bakıyor, kadın ise dik dik bakmaya devam eder. Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler.

 

Kadın adamın birkaç sıra önüne duruyor. Kadın der ki:

- Özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki!

 

Adam şöyle cevap verir:

- Bunu duyduğuma çok üzüldüm.Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?

- Evet, yavrum, az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana «güle güle anne» diye söyleyebilir misin?

 

- Tabiki! - der genç adam

 

Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona el sallar ve «güle güle anne» diye söyler.

 

Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince kasanın 150 dolar yazdığını görür. 

 

Kasiyere sorar: - Bu nasıl olur? üç parça eşya aldım,- der.

Kasiyer sakin cevap verir: – Anneniz dedi ki, hesabını siz ödeyeceksiniz

 

takip etmek – ñëåäèòü, ïðåñëåäîâàòü

fark etmek  - çàìå÷àòü

dik dik – ïðÿìî, çä. â óïîð

nihayet – íàêîíåö

kuyruk –î÷åðåäü

rahatsız etmek – áåñïîêîèòü

benzemek – ïîõîäèòü íà êîãî-ë.

el sallamak – ìàõàòü ðóêîé

mutluluk – ñ÷àñòüå

sakin – ñïîêîéíî

hesap ödemek - îïëà÷èâàòü ñ÷åò