TANIŞMA

Temel ile Cemal bir gün lüks bir otelin lobisinde çok güzel bir kadın görürler.
Temel der ki, «Cemal, ben gidip bu kadınla bir konuşayım, belki akşam yemeğini beraber yeriz…»

 
Temel yaklaşır kadına, sorar:

- Benimle bir akşam yemeği yer misiniz?
- Bahse girerim şu kapıdaki Mersedes sizin değil.
- Hayır, değil.
- Bankada da sizin bir hesabınız yoktur?
- Hayır, yok.
- Karadeniz kıyılarında 2 katlı villan da yoktur?
- Hayır, yok.
- O zaman ne duruyorsun karşımda?
 
Temel’in morali bozulur ve Cemal’in yanına döner.
- Cemal, benim kırmızı Lamborgini sana versem, Mersedesini bana verir misin?
- Veririm, Temelcim.
- Bir telefon etsem kendi bankamdan bana bir hesap açarlar mı?
- Açarlar, Temelcim… Sen bankanın sahibisin...
- Tamam, o da kolay da, ama babam üçüncü katı yıkmama izin vermez!!!

belki – ìîæåò áûòü
yaklaşmak - ïðèáëèæàòüñÿ
bahse girmek – äåðæàòü ïàðè, ñïîðèòü
Karadeniz kıyılarında – íà áåðåãó ×åðíîãî ìîðÿ
durmak - ñòîÿòü
karşında – íàïðîòèâ
morali bozmak – ïîðòèòüñÿ (î íàñòðîåíèè)
sahip - âëàäåëåö
yıkmak – ñíîñèòü, ðàçðóøàòü
izin vermek – ðàçðåøàòü, äàâàòü ðàçðåøåíèå