BÜYÜK BEBEKLER

 

Öğretmen Ali'ye sorar:
— Sizin köyde doğan büyük adam var mı?
Ali cevap verir:
— Hayır öğretmenim, bizim köyde hep bebekler doğuyor.

 

doğmak - ðîæäàòüñÿ

 

 

        

ADRES TARİFİ

 

Evini kaybeden küçük çocuğa polisler soruyor:
— Yavrum senin evin nerede?
— Parkın karşısında!
— Peki park nerede?
— Evin karşısında!

 

tarif- îïèñàíèå

kaybetmekòåðÿòü

 

 

 

ÖMÜR

 

Adamın biri doktora gitmiş. Doktor, tahlil sonuçlarını ve röntgen filmlerini uzun uzun incelemiş ve adama:

— Maalesef beyefendi, - demiş. — Fazla ömrünüz kalmamış.

Adam çok üzülmüş ve:
— Peki ne kadar yaşayacağım doktor?
— On.
— Doktor, on ne? On ay mı, on hafta mı, on gün mü?

Doktor:

Dokuz, sekiz, yedi, altı…

 

ömür – æèçíü

tahlil sonuçları – ðåçóëüòàòû àíàëèçîâ

incelemek – èçó÷àòü

 

 

HANGİSİ UZAK

 

   Öğretmen, Zeynep'e sorar:
   - Söyle bakalım yavrum, Hindistan mı daha uzaktır, Ay mı?
   - Hindistan efendim.
   - Nasıl olur kızım?
   - Öğretmenim, Ay'ı görebiliyoruz, ama Hindistan'ı hiç göremiyoruz.

 

 

ay  - ëóíà

Hindistan – Èíäèÿ

 

 

KARISI BİLİYORMUŞ

 

   Adamın biri, trafik kazasında yaralanır.

   Yardım için polis gelir ve adama:
   - Adınızı söyleyin de karınıza haber verelim, der.
   Yaralı adam cevap verir:

   - Gerek yok, karım benim adımı bilir.

 

 

kaza – àâàðèÿ

yaralanmak – áûòü ðàíåííûì

haber vermek – ñîîáùèòü

 

 

RESİM

 

   Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu. Babası kızın elindeki bomboş kağıdı görünce sordu:
   -Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
   Çimenlikte bir keçi resmi.
   -Çimenler nerede?
   -Keçi hepsini yedi.
   -Ya keçi?
   -Yiyecek bir şey kalmayınca o da gitti.

 

kağıt – áóìàãà

Çimenlik – ãàçîí, òðàâà

keçi – êîçà